ABD’de inançlı kesimin sayısı giderek azalıyor. Bu vaziyet, boş kilise sıralarında da şahsını gösteriyor. Garp Paganizm, hristiyanlık, marksizm, tanrıtanımazlık, kapitalizm şeklinde eskil ve çağıl bir fazlaca dini denedi, sıra İslam’da mı?

Incelemeler ABD’de inancın, tarihsel olarak bir alçalıp bir yükseldiğini gösteriyor. Bugünün boş kilise sıraları ise, Amerikalıların mevcut dönemde inançlardan ne kadar uzaklaştığını daha iyi konu alıyor.

Finansgundem com’un derlediği bilgilere nazaran, ABD’de inanç olgusu geri tasarıya itilmiş gözüküyor. Amerikalılar artık fazlaca daha azca kiliseye gidiyor. Bu vaziyet, boş kilise sıralarından da anlaşılıyor. Ve kullanılmayan kilise sıraları, web üstünden satıma çıkarılıyor.

Bloomberg’den Jessica Karl’ın haberine nazaran, alışveriş platformlarından Feysbuk Marketplace’te, bu aralar bolca oranda kilise sırası satılıyor. Bunun, ABD’de inanca amacına yönelik ilginin giderek azalmasıyla alakası oldukları düşünülüyor.

Alıcılar, dini bir kuruluştan sıra satın almaları halinde bunun vergiden düşüp düşmeyeceğini, bir tane alındığı takdirde kilise sırasını kullanmak amacıyla bir kiliseye gereksinim duyup duymayacaklarını, aldıkları kilise sıralarını arka bahçeye koyup bank olarak kullanıp kullanamayacaklarını heves ediyor. Naturel olarak en o kadar da, kiliselerin sıralarını niçin sattıklarını anlamaya çalışıyor. University of Georgia’da gün profesörü olan Stephen Mihm, “ABD’da din bir pay senedi şeklinde alınıp satılıyorsa, kim bilir bu onu kısa dönem yaptırmak amacıyla iyi bir süre olabilir” diyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Pandemi tesiri

Pandemi karantinaları kiliseye gidenleri yakarış kitaplarını toplayıp konutta ilahiler anlatmaya zorladığında, organize din ve bilhassa de Hıristiyanlık popülerliğini bir oran kaybettiğini dile getirmek mümkün gözüküyor. Rahipler, insanların kiliseyi ekranlarından izleyebilmeleri amacıyla ‘YouTube yayınları’ yapıyor.

Sadece kimileri yakarış etmeyi tümüyle bırakmış gözüküyor. İnanca dayalı toplantıların azalması, kimi zaman insanların ABD’nın ‘Allah’sız bir geleceğe’ doğru gidip gitmediğini heves etmesine niçin oluyor. Mihm ise, vaziyetin olasıca bu şekilde olmadığını söylüyor.

Din inancı tabiatı gereği döngüsel

Okyanuslardaki gel-git şeklinde din de döngüsel bir yol izliyor ve ona olan inanç, dalgalanma meyilinde oluyor. Mihm, “Bir ihtimal ilkokulda ‘dini zulüm’den kaçmak amacıyla ABD’ya gelen ilk Avrupalı yerleşimcileri öğrenmişsinizdir. Bu doğru olsa da, Allah’nın o vakitler iyi mi da dallı budaklı ve her mekana yayılmış oldukları bölümü atlanıyor. İlk yerleşimcilerin bir çok, Hıristiyan Tanrısı’ndan fazlaca Mammon’a tapınmaya süre harcadı” diyor.

Mihm, “Püritenler bile zaman içinde din düşüncesinden daha azca etkilenmeye başladı. 1690’lara gelindiğinde bölgedeki kilise üyeliği yüzde 15’e kadar düştü. Hem de bir din erkeği Maryland’i ‘Dinin küçümsendiği ve bütün fena ünlü kötülüklerin işlendiği’ bir mekan olarak adlandırıyor” şeklinde yazıyor.

Dindarlık ve şüphecilik

Stephen, ‘dindarlık ile şüphecilik arasındaki kararsızlığın’ ABD zamanı süresince yargı sürdüğünü ve bunun olasıca gelecekte de devam edeceğini yazıyor. Mihm, bunun ötesinde, dini bir rönesans yada bunun eksikliğini duyuru etmeye çalışan rastgele bir ankete de diyebileceğimiz araştırmaya de birazcık şüpheyle yaklaşılması icap ettiğini belirtiyor.

Gerçekte de incelemeler, kiliseye gittiğini sav eden pek fazlaca bireyin yalan söylediğini meydana koyuyor. Dindar bulunduğunu sav edenlerin yalan dile getirmek de içinde olmak suretiyle dinden ve inançtan uzaklaşmaları bugün artık bayağı bir vaka olarak kabul görüyor. Sadece, din her ne kadar yalan söylemeyi yasaklasa da, en azından boş kalan kilise sıralarının Feysbuk Marketplace’te satılamayacağını söylemiyor.

FINANSGUNDEM COM