Uzmanlar, chatbot’ların gelişmiş birer kayıt aletinden ayrı bir şey olmadığını düşünüyor.
Bu yıla damgasını vuran yeniliklerin başlangıcında suni zeka ve uygulamaları geliyor. Bu uygulamaların başlangıcında ise başta yatırımcılar olmak suretiyle bir hayli kesimde coşku yaratan ChatGPT geliyor. Sadece uzmanlar, söyleşi robotu olarak da malum bu uygulamaların gelişmiş birer kayıt aletinden ayrı bir şey olmadığını düşünüyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere bakılırsa, dünyanın önde gelen fizikçilerinden kabul edilen Michio Kaku, chatbot’ların (söyleşi robotu) yalnız gelişmiş kayıt aygıtları bulunduğunu söylüyor. Kaku’ya bakılırsa değişik bir informasyon işlem devrimi amacıyla ise şimdi bile birazcık beklemek gerekmekte.
Gelişmiş kayıt aygıtları
Fortune’dan Christiaan Hetzner’in haberine bakılırsa, ChatGPT ve emsali üretken suni zeka teknolojileri, önde gelen fizikçi Michio Kaku tarafınca kuantum hesaplamada yaklaşan atılımı gölgeleyebilecek bir medya malzemesi olarak görülüyor.
Kaku, söyleşi robotlarının içerik oluşturmadaki etkinliğini kabul etse de gerçekle kurguyu ve doğru dataları hatalı verilerden ayırma mevzusundaki yetersizliklerinin altını çiziyor. Kaku, bu uygulamaları, mevcut web içeriğini tekrardan düzenleyen ‘gelişmiş kayıt aygıtları’ olarak nitelendiriyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Kaku, “Söyleşi robotları internette mevcut olan verilerin bir kişi tarafınca meydana getirilen parçacıklarını alıyor, bu tarz şeyleri birleştiriyor ve sanki bu tarz şeyleri şahsen yaratmış şeklinde dağıtıyor. İnsanlar, ‘Aman Tanrım, bu bir kişi, bu kişiye benziyor!’ diyor. Oysa söyleşi robotları, aslına bakarsan internette olanı tekrardan düzenlemekten ayrı bir şey yapmıyor” şeklinde konuşuyor.
Kaku’nun eleştirisi, protesto amacıyla şirketten ayrılan ve eski bir Google suni zeka araştırmacısı olan Meredith Whittaker’ın yakın tarihindeki benzeyen yorumlarını yansıtıyor. Whittaker, suni zeka temelli söyleşi robotları üzerinde, “Bu zeka değil. Bu, temelde son 20 senedir internette olanların bir çeşit çarpık aynası. Söyleşi robotları makul görünen birşeyleri kusmak amacıyla tasarlanmış” diyor.
İnsan beyninin paralel işlem gücünden yararlanma
Parçacık fiziği ve sicim teorisi alanında önde gelen uzmanların başlangıcında yer edinen Kaku, son kitabında, tarihin akışını değiştireceğini sav etmiş olduğu kuantum hesaplama alanındaki yaklaşan devrime dikkat çekiyor. Kaku, “Kuantum bilgisayarlar, kişi beyninin işlem gücüne en yakın ve ahenkli olma özelliği taşıyor. Doğa ana şimdi bile önümüzde. Beynimiz, malum kainattaki en karmaşık nesne” diyor.
Kuantum hesaplamanın potansiyelini önemseyen Kaku, bu çeşit hesaplamaların, kişi beyninin karmaşık ve eşzamanlı reaksiyonlarına benzeyen paralel işlem gücüne haiz bulunduğunu vurguluyor. Geleneksel bilgisayarlardan değişik olarak son aşama düşük sıcaklıklarda çalışan kubitleri (kuantum bit) kullanan kuantum bilgisayarların, deterministik sonuçlardan ziyade ihtimalleri tahmin ettiğini açıklıyor.
Kuantum bilgisayarlar
Kuantum bilgisayarların en gelişmiş süper bilgisayarların bile zorlanacağı karmaşık sorunları çözme potansiyeline haiz olduklarını tabir eden Kaku, “Labirentteki bir fareyi düşünün. Dijital bir hesap makinesi, her bir farenin yörüngesini, sonuç verilmesi ihtiyaç duyulan her mekanda, her eklemde hesaplıyor. Bu sonsuza kadar sürüyor. Bir kuantum bilgisayar, bütün ihtimaller içinde yörüngeleri aynı da diyebileceğimiz tıpkı anda ve anında çözümleme ediyor” diyor.
Her neyse ki, suni zeka alanının önderleri konumundaki Google ve Microsoft şeklinde önder firmalar, bütün yumurtalarını söyleşi robotu ve suni zeka sepetine koymuyor. Her iki şirket de kuantum üstünlüğü yarışında en kuvvetli makineleri yapı etmek amacıyla büyük yatırımlar yapıyor.
Kaku ve bir hayli ad, kuantum bilgisayarlarının beceri bakımından çevredeki en gelişmiş dijital bilgisayarları geride bıraktığı anın fazlaca yakın bulunduğunu die getiriyor.
FINANSGUNDEM COM