Zafer Partisi Genel Başkanı Umut Özdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 28 Mayıs tercihlerinde verecekleri dayanak karşılığında İçişleri Bakanlığı, iki bakanlık ve Ulusal İstihbarat Örgütü’nı alacaklarını sav etmişti. Özdağ, “Kılıçdaroğlu kazansaydı ben İçişleri Bakanı’ydım. AK Parti’den İçişleri Bakanlığı istek etmişsek Kılıçdaroğlu’nu desteklemek amacıyla dikiş nakış kurslarını mı istek edecektim?” söyledi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise, “İki protokolde de üç bakanlık ve MİT Müsteşarlığına ilişkin bir tertip, bir nesne bulunmamaktadır.” diye Özdağ’ı yalanlamıştı. Özdağ, bu izaha bağlı de “Faik Öztrak, Kılıçdaroğlu ile görüşseydi bu şekilde bir izahat yapmazdı. Kılıçdaroğlu kazansaydı ben İçişleri Bakanı’ydım.” diye konuşmuştu.
Kılıçdaroğlu ise “İki bireyin namusuna teslim edilen bir mevzudur.” diye açıklamaları yalanlayamamış ve “Aramızda hususi bir anlaşma var. Bunun paylaşılmasının etikliğine ilişkin de tefsir yapmak istemiyorum.” kelimelerini kullanmıştı.
CHP Topluluk Başkanı Serbest Hususi, CHP’nin engelleme uygulayıp çalışma birliği sözleşmelerini feshettiği Ahali TV canlı yayınında herkesten gizli saklı imzası atılan mutabakata değindi.
“Bu anlaşmanın yapılmış olmasını asla beklemezdim”
“Mutabakatı bilmiyorduk.” diyen Hususi, “Bu anlaşmanın yapılmış olmasını asla beklemezdim. Ben CHP’nin bizzat kimliğiyle özüne yakışan bir çizgi sürdürmesini düşünürüm.” diye açıkladı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO
Hususi açıklamasında şunları söylemiş oldu:
“Biz oldukça sağlam bir kayba uğradık, getirinin üstünde götürü oldu. Normalde bu milletvekili tercihinde bir iç hukuk belgesine gerekseme vardı. Kılıçdaroğlu-Özdağ mutabakatını bilmiyorduk. Bu anlaşmanın yapılmış olmasını asla beklemezdim. Ben CHP’nin bizzat kimliğiyle özüne yakışan bir çizgi sürdürmesini düşünürüm. Meral Hanım’ın ‘biz her yetkiyi vermiştik’ söylediğini da anımsatmak gerekli.”